En Duygusal Filmler – İzlerken Ağlamaktan Kendinizi Alamayacaksınız
StabilHayat ekibi olarak sizler için oluşturduğu, izlerken sizleri gözyaşlarına boğacak en duygusal filmler listesi.. Filmler için yorumlarınızı bekliyoruz.. Eklemek istediğiniz film varsa bize ulaşın.
Kasımda Aşk Başkadır

Nelson Moss (Keanu Reeves) ve Sara Deever (Charlize Theron) bir ehliyet sınavı sırasında denk gelirler. Sara, erkeklerin iyi yönlerini ortaya çıkaran çekici ve hayatı özgürce yaşamaya çalışan bir karakterdir. Nelson ise tam bir iş kolik ve sadece kar-zarar hesaplarıyla ilgilenen, işten başka bir şey düşünmeyen bir reklamcıdır. Sara onunla 1 ay geçirmesini, ardında onu çok daha mutlu bir insan yapacağını söyler. (en duygusal filmler)
Nelson ilk başta bunu kabul etmez, fakat aynı günde işini ve kız arkadaşını kaybettikten sonra yaşadığı duygusal boşluk sonucu Sara’nın yanına gelir.
Birbirlerinden etkilenen karakterler bununla birlikte tam olarak bağlanmaya hazır olmadıklarından, pek de alışagelmiş ilişkilere benzemeyen bir birlikteliğe başlamaya karar verirler. Sonunda kendi yollarına gidecekleri bir aylık bir deneme süreci başlar. Beklenti yok. Baskı yok. Bağ yok. İkisinin de hesaba katmadıkları nokta ise, birbirine aşık olmaları.. (en duygusal filmler)
Not: Seni Seviyorum

Bir kadın düşünün, sevdiği adama tamamen teslim olmuş ve bütün yaşamının anlamını onun üzerine kurmuş hatta onunla nefes alırken, adamın bir hastalık sebebi ile çekip gidecek olması kolay kaldırabileceği bir şey değildir. Holly, kocasına çok aşıktır ve bir gün Gery ölümcül bir hastalığının olduğunu öğrenir. Tek istediği kendisinden sonra Holly için hayatı kolaylaştırmaktır artık. Bu vesile ile ölmeden önce bir sürü mektup yazar karısına. İşte bu mektuplar sayesinde Holly yeniden hayata nasıl bağlanması gerektiğini öğretecektir. (en duygusal filmler)
Muhteşem Gatsby

Yazar olma basamaklarını birer birer tırmanan Nick Carraway 1920’lerde yeni yeni eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselmeye başlayan New York’a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişir. Carraway’nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Dışarıdan görkemli görünen bu hayatın örtbas etmeye çalıştığı gerçekler su yüzüne çıkacaktır…
Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald’ın aynı isimli romanından beyazperdeye aktarılan filmin oyuncu kadrosunda ise Leonardo DiCaprio (Jay Gatsby), Tobey Maguire (Nick Carraway), Carey Mulligan (Daisy Buchanan) ve Joel Edgerton (Tom Buchanan) isimleri yer alıyor. 3D çekilen filmin yönetmenliğini ise Baz Luhrmann üstleniyor. (en duygusal filmler)
Uzakta ki Anılar

Landon Carter (Shane West) bölgenin en zengin ailelerinden birinin oğludur. Bununla beraber çevrenin en sevilen ve tanınan insanlarından biridir. Bir gün içinde bulunduğu grubun başı belaya girince, ceza olarak okulda sahnelenecek olan tiyatro oyununda görev almasına karar verilir. Burada karşılaşacağı sessiz ve çekingen bir kız olan Jamie’ye (Mandy Moore) aşık olması ikisininde hayatını değiştirecektir. Sürükleyici bir hikaye sizi bekliyor. (en duygusal filmler)
Senden Önce Ben

Tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdürmek zorunda olan yarı felçli genç adam, bakıcı olarak küçük bir kasabada yetişmiş genç kadını istihdam ettir. Bu genç adam ve kadının bir araya gelişi hayatlarını yeni bir yola sürükleyecektir. İlk başta birbirlerinden hoşlanmayan ikili farklılıklarının fazlalığından yakınsa da zamanla hayatla ilgili bilmedikleri şeyleri birbirlerine öğretmeye başlarlar. Birbirlerine aşık olan karakterleri şimdi daha da zorlu bir sınav beklemektedir…(en duygusal filmler)
Jojo Moyes’in 2012 yılında yazdığı romandan uyarlanan aynı adlı filmin yönetmen koltuğunda İngiliz yönetme Thea Sharrock oturuyor. Kamera arkasında, yaratıcı ekibin içerisinde Oscar adayı görüntü yönetmeni Remi Adefarasin, yapım tasarımcısı Andrew McAlpine, editör John Wilson
ve kostüm tasarımcısı Jill Taylor iş başında. Filmin oyuncu kadrosunda Emilia Clarke, Sam Claflin, Jenna Coleman gibi isimler yer alıyor.
Devdas

Her şeyin, hatta hayatın bile üzerindeki bir aşk öyküsü sizleri bekliyor. Devdas adında, sadece sevmeyi bilen bir adam… Zengin bir ailenin çocuğu olarak doğan Devdas, güzel oyun arkadaşı Paro’yla, her şeyin üstündeki aşkın daha ne olduğu anlaşılmadan hissedildiği, çekici bir çocukluk dönemini yaşamıştır. Statülerindeki ve aile geçmişlerindeki farklılıklardan habersiz iki arkadaş arasında asla kopmayacak bir bağ oluşmuştur. Gençlik geldiğinde, aşkları daha da güçlenmiştir. Ama heyhat, Devdas’ın bahtsız bir zayıflık anı, onunla sevgili Paro’sunun arasına hiç yıkılmayacak bir ayrılık duvarı örmüştür. Duvarın bir tarafında evlenip başka birinin karısı olan, kalbi kırılmış Paro vardır. Öbür tarafındaysa, tamamen yıkılmış Devdas. Paro’suz bir hayatın acısına katlanamayan Devdas, artık bir alkolik olmuştur. Fakat içki Devdas’a o yakıcı acıyı unutturamaz. Güzel fahişe Chandramukhi’nin sarsılmaz sadakati bile, Paro’yu kaybetmenin yarattığı kalp acısını dindirememiştir..
Peki Harika Komedi Filmleri Listemize Gözattınız mı? GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Saksı Olmanın Faydaları

Çok utangaç olan ve aynı zamanda çok duygusal olan Charlie, bir yandan değişen çevresine uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da en iyi arkadaşı Michael’ın yakın zamandaki intiharıyla uğradığı sarsıntıdan kurtulmaya çalışmaktadır. İngilizce öğretmeni Bill, ona okuması için fazladan kitaplar vererek hayata katılmayı öğretmeye çalışır ve Bill’in çabaları Charlie’nin deneyimleriyle açığa çıkacaktır. Hikaye boyunca Charlie; kendisini unutmasına sebep olan kötü bir çocuklukla, kürtaj, uyuşturucu ve seksle uğraşarak, eşcinsellik ve etrafındakilerin yargılarına maruz kalarak hayata tutunmaya çalışmaktadır. Charlie çocukluğun basitliği ve yaklaşmakta olan gelecek fikri arasında bunalıma girmiş, etrafındaki dünyayı izlemek ve ona katılmak arasında sıkışıp kalmıştır, arkadaşları ve ailesinin sorunlarının ortasında sıkışıp kalmıştır.
Gün Batmadan

Olağanüstü diyaloglarla dolu etkileyici bir film Before Sunset. İlkini cnbc-e’de izledikten sonra devamını uzun bir aradan Gün Batmadan, ilk karşılaşmalarının ardından 9 yıl sonra yeniden bir araya gelen Jesse ve Celine’in hikayesini anlatıyor. Jesse Amerikalı bir yazardır. Celine ise tipik bir Fransız kadınıdır. Bir gün Avrupa raylarında, Budapeşte’den Viyana’ya doğru yola çıkan bir trende karşılaşırlar. Birbirleriyle konuşacakları çok şey vardır. Konuşurlar da, ancak bunların hepsi bu yolculukla sınırlı kalmak durumundadır. Dokuz yıl sonra yeniden bir araya gelirler. Yine sadece birkaç saatleri vardır. Ancak yine konuşacak çok fazla şeyleri vardır. Linklater’ın sohbetler üzerinden akan filmi diyaloglarıyla izleyenini büyülüyor. Başroller yine Ethan Hawke ve Julie Delpy.
Aşk Zamanı (Fa Yeung Nin Wa)

1962 yılının Hong Kong’u… Yerel bir gazetenin yazı işleri müdürü olan Chau ve eşi, Şangaylıların yaşadığı bir apartmana taşınırlar. Chau, taşınma gününde burada yeni kapı komşusu Li-Chun ile tanışır. Her ikisinin de eşlerinin yardımı olmaksızın eşya taşıyor olmaları ilginç bir tesadüftür. Li-Chun ve Chau, eşlerinin işte oldukları zamanı birlikte geçirmeye ve gitgide daha iyi arkadaş olmaya başlarlar. Neden sonra anlarlar ki, aslında ikisinin eşleri arasında bir ilişki vardır ve aldatılmaktadırlar. Durumu keşfetmek, onları aşk hayatlarını yeniden gözden geçirmeye ve birbirlerinden destek almaya itecektir.
Kazablanka

“İkinci Dünya Savaşı’nın yaklaşmasıyla tutsak Avrupa’daki gözler, umutla veya umutsuzlukla Amerika kıtasındaki özgürlüklere çevrilmişti. Lizbon, Amerika’ya gitmek için bir hareket noktası haline geldi. Ama Lizbon’a ulaşmak o kadar kolay değildi. Göçmen kafileleri zorluklar içinde, dolambaçlı yollardan ilerliyorlardı. Paris’ten Marsilya’ya, Akdeniz’den Oran’a, oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Fas’ın Casablanca şehrine… Burada talihli olanlar, para, ısrar ya da şansları sayesinde çıkış izni alıp, Lizbon’a koşuyorlardı. Ve Lizbon’dan da ver elini Yeni Dünya… Kalanlar ise, Casablanca’da bekliyorlardı…”
Aşk ve Gurur

George döneminin İngiltere’sinde geçmekte olan hikayede, alt kesim olarak adlandırılan bir ailede beş kız kardeşin hayatları anlatılmaktadır. Bennet ailesinin sıradan hayatları, oldukça zengin ve nüfuslu biri olan Bay Bingley’in en yakın arkadaşı Bay Darcy’nin bu aileye komşu olmasıyla birlikte alt üst olacaktır. Beş kız annesi olan Bayan Bennet ise artık kızlarının evlenmesini istemekte ve kızlarından birinin Bay Bingley ile evlenmelerinin çok iyi olacağını düşünmektedir. Bay Bingley, Jane’den oldukça etkilenir ve bunu öğrenen annesi kızını yağmurlu bir gün seçerek Bay Bingley’in evine gönderir. Bu durumda kızının geri dönmesi imkansız olacaktır ve annenin planları tıkır tıkır işleyecektir… (en duygusal filmler)
Sadece netflix filmlerinden oluşan filmler için tıklayın..
Aynı Yıldızın Altında (en duygusal filmler)

16 yaşındaki Hazel üç
yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı
için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için
oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında Augustus isimli bir
gençle tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını
kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar.
Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazel’ın yanından bir an dahi
ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayali gerçekleştirmek için
onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdam’a gidecek ve Hazel’ın en
sevdiği yazar olan Peter Van Houten’i bulmaya çalışacaklardır…
Josh Boone’un yönetmenliğini üstlendiği film,
John Green’in romanından Scott Neustadter ve Michael H. Weber tarafından
uyarlandı. Filmin başrollerindeyse Shailene Woodley, Ansel Elgort ve Willem
Dafoe yer alıyor.
Şu An Muhteşem (2013)

Sıradan bir Amerikan
banliyösünde geçen, bildik bir büyüme öyküsü gibi başlayan film,
havuz partileri, araba gezintileri, popüler
kız-oğlan gibi klişe sandığımız temaların içinde seyriciyi yanıltmayı başaran
bir yapım. Yönetmenliğini James Ponsoldt’un üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda
Miles Teller, Shailene Woodley, Kyle Chandler gibi isimler yer alıyor…
Çılgın Kalabalıktan Uzak (2015)

19. yüzyılda Wessex’in kasabalarından birindeyiz. Bilindiği gibi o dönemde kadınların 19. yüzyılda davranış biçimlerini kısıtlayan bir sürü kural var fakat genç Batsheba bu kuralların hiçbirine önem vermeyerek kendi istediği gibi özgür bir hayat yaşamanın peşinde. Tabi bulundukları çevre için oldukça alışılmışın dışında bir hayat sürüyor. Kendi hayatını bu özgürlükle yaşarken de ona aşık olan üç farklı adamın hayatlarını alt üst ediyor.
Mucize – Wonder

Auggie Pullman yaşıtı diğer çocuklardan biraz farklıdır. Çünkü yüzünde ciddi bir deformasyon vardır. Auggie diğer çocuklarla sıradan bir okula giderek, sıradan bir çocuk olduğunu kanıtlamaya çalışır. Çünkü esas güzellik derinin altında, içeride saklıdır… Yönetmenliğini Stephen Chbosky’nin üstlendiği film, R.J. Palacio’nun romanından Steve Conrad tarafından senaryolaştırıldı. Filmde başrollerde Julia Roberts ve Owen Wilson yer alırken çocuk oyuncu ise Jacob Tremblay.
Yasak Aşk (2012) (en duygusal filmler)

18’nci yüzyıl ingilterede Britanya Krallığı’nın prensesi olan Caroline Mathilde (Alicia Vikander), Danimarka kralı Christian (Mikkel Boe Folsgaard) ile birbirlerini henüz görmedikleri halde görücü usülü evlendirilmişlerdir. Caroline, Danimarka’ya gittiğinde ülkede baskıcı bir rejimin hüküm sürdüğünü ve soylu rahiplerin yönetimi ele geçirdiğini fark eder. Öte yandan hafiften çılgın olan kralla başlarda anlaşamayan Caroline, kralın Avrupa seyahati sırasında tanıştığı ve saraya getirdiği doktor olan Johann Struensee’yle (Mads Mikkelsen) büyük ve yasak bir aşk yaşamaya başlar.
Bir Konuşabilse (en duygusal filmler)

Orta yaşı çoktan
geçmiş, evli ve çocuklu Amerikalı aktör Bob bir reklam çekimi için Japonya’ya
gelir. Tokyo’da kaldığı otelde bir başka Amerikalı ile, fotoğrafçı kocasının
peşinden buraya gelmiş olan sevimli ama ciddi Charlotte ile tanışır. Dillerine
ve kültürlerine uzak oldukları bu insanların ülkesinde fazlasıyla yabancı olan
ve iletişimsizlik denizinde boğulan bu iki yabancı, bir Tokyo haftasonunda
birdenbire yakınlaşacaktırlar.
The Virgin Suicides’ın yönetmeni genç sinemacı
Sofia Coppola, bir kez daha melankolik ve etkileyici bir yapıma imza attı. Film
oyuncularının eşsiz performansı ve karakterlerinin iç dünyasındaki değişimi
başarıyla yansıtan senaryosu ile dikkat çekiyor. Başroldeki Bill Murray En İyi
Erkek Oyuncu Oscar’ını kaçırmış ve genç Coppola da tarihte En İyi Yönetmen
Oscar’ı almış ilk Amerikalı kadın olma hayalini gerçekleştirememiş olabilir;
ama karşımızda En İyi Özgün Senaryo ödülünü almış bir film durduğunu da
hatırlatalım..
Kefaret (en duygusal filmler)

1935 yazının en sıcak günlerinden birinde, On üç yaşındaki Briony Tallis, yanlış zamanda yanlış yerde bulunarak görmemesi gereken bir şeyi aklına kazır: Ablası Cecilia ve hizmetçilerinin oğlu Robbie’nin gizli bir şekilde cilveleşmelerine tanık olmuştur. Çocuk aklı ile gördüklerini yanlış yorumlaması yıllarca sürecek büyük bir trajedinin yaşanmasına neden olacaktır.
Bir daha hiç düzelmeyecek kadar trajik bir şekilde kaderleri birbirlerine bağlanan bu üç insan da, hak etmedikleri bir kefaretin farklı şekillerde kurbanı olacaklardır. Dört dalda Oscar adayı olan Aşk ve Gurur’un yönetmeni Joe Wright, bir başka kitap uyarlaması olan Kefaret ile yeniden romantizmin ve dramın etrafında dolaşıyor. Başrolde ise yine Aşk ve Gurur’da birlikte çalıştığı gizemli yıldız Keira Knightley var. Çatışkılı ve zorlu kadın karakterleri hakkıyla beyazperde’de canlandıran Knightley, yine büyüleyici bir performans sergiliyor.
Kırık Çember (2012) (en duygusal filmler)

Elise ve Didier karakterlerindeki farklılıklara rağmen ilk görüşte birbirlerine aşık olurlar. Biri hep konuşur, diğeri ise sürekli dinler. Didier romantik bir ateist, Elise ise hakikati tercih eden bir dindardır. Ama küçük kızları ciddi bir hastalığın peçesine düşünce, aşkları ve ilişkileri büyük imtihandan geçecektir.
Yönetmenliğini 2010 yılında İstanbul Film Festivali’nden Altın Lale ile dönen Çölde Kutup Ayısı filminin yönetmeni Felix Van Groeningen’in üstlendiği yapımın iki başrolünü belçikalı oyuncular Veerle Baetens ve Johan Heldenbergh paylaşıyor.
Veer zara (en duygusal filmler)

Veer – Zaara, senaryosunu Aditya Chopra’nın yazdığı, Yash Chopra tarafından yönetilen Hint filmi. 2004’te vizyona girmiştir. Baş rollerini Shahrukh Khan ve Preity Zinta’nın paylaştığı filmin konusu Pakistanlı kız Zaara ile Hindistanlı subay Veer arasında yaşanan imkansız bir aşk hikâyesidir.
Not Defteri (en duygusal filmler)

Yaşlılar için yapılmış bir huzurevinde yaşayan ve çevresindekiler tarafından ‘Duke’ diye çağırılan ihtiyar adam eski hatıra defterinde yazılı olan bir aşk hikayesini okumaya başlar. Hikaye 1940 yılında başlar. Güney Carolina’da yer alan Seabrook Adası’na Allie Hamilton isimli 17 yaşında bir genç kadın gelir. Ailesiyle birlikte tatile gelen Allie, burada yaşayan Noah isimli bir gençle yakınlaşmaya başlar. Aralarındaki sınıfsal ve ekonomik farklılıklara rağmen birbirlerine duydukları hissi engellemez, doyasıya yaşamaya başlarlar. Ancak onları bekleyen ayrılık 2. Dünya Savaşı’nın kızışmasıyla birlikte gelmek üzeredir.
Ryan Gosling ve Rachel McAdams gibi son dönemin yetenekli oyuncularını başrolünde izlediğimiz film savaş ve dramı bir araya getiren filmlerden.
Parlak Yıldız (2009) (en duygusal filmler)

Filmde şair Keats’ın hayatına konuk oluyoruz. Sene 1818 ve Londra dışında eşsiz doğa manzaralı bir yerdeyiz. O vakitler henüz yirmi üç yaşında olan şair, genç komşusu Fanny Brawne ile gizli bir ilişki yaşamaktadır. Aralarındaki aşk giderek kök salıp güçlenirken üstesinden gelinmesi gereken engeller ile karşı karşıdırlar. Öncelikle Fanny’nin annesi bu engellerden biridir. Öte yandan Keats’in bir hastalığı vardır. Buna bir de Keats’in en yakın arkadaşı Brown eklenince işler iyice zorlaşır. Oscarlı yönetmen Jane Campion imzalı film 2009 Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye Ödülüne aday gösterilmiştir. (en duygusal filmler)
Hatırlanılacak Bir Anı (2004) (en duygusal filmler)

Unutkanlık hastalığına tutulan bir kadın, yine unutkanlık sonucu bir erkekle karşılaşır ve tesadüfler sonucu ona aşık olmuştur. Biraz zorlamayla başlayıp, gerçek bir aşka dönüşen bu ilişki, zamanla gelişen umutsuz bir hastalığın kurbanı olacaktır. Ve aşkın tek besini anılar, yavaş yavaş silinir. anıların silinmesiyle korku başlar. (en duygusal filmler)