En iyi aşk filmleri – Harika Yabancı Film Önerileri
Editörlerimiz tarafından hazırlanan harika bir film önerileri serisi ile devam ediyoruz. İşte karşınızda sizin için seçilen en iyi aşk filmleri, en güzel aşk filmleri, en etkileyici filmler, en romantik aşk filmleri, yabancı aşk filmleri, ağlatan aşk filmleri, tutkulu aşk filmleri, dram aşk filmleri, ağlatan duygusal filmler burada sizlerle.. Keyifli okumalar.. Sizinde eklemek istediğiniz filmler varsa yorumlarınızı bekliyoruz.
En iyi aşk filmleri
Bir Konuşabilse (2003)
İlk olarak keşke konuşabilse adlı 2004 yapımı filmimiz ile başıyoruz. Sofia Cappola yönetmenliğinde inanılmaz güzel bir film sizi bekliyor. Filmin aslında başlarda gayet sakin ilerlerken izleyici zamanla içine çekmeyi gayet iyi başarıyor. Kendimi karakterlerle bağdaştırmamız kaçınılmazdı. Evli ve çocuklu Bob ile fotoğrafçı eşinin peşinden Tokyoya gelen sevimli aynı zamanda ciddi duruşlu Charlotte’nin diyaloglarından oluşan gayet etkileyici bir konuya sahip. Charlottenin eşinin gitmesinden sonra pencere kenarında oturup manzarayı izlemesi,bizi de izlerken içine alması. O manzaranın karşısında oturan bizmişiz hissiyatı veriyor film.
Charlotte ile yalnızlarını paylaştıkları bu dilini bilmediği şehirden gidiyordu Bob. İstediği sevgiyi artık bulamadığı eşinin ve artık çocuklarını onsuz da yapabildiğini anladığı çocuklarını yanına. 22 yaşındaki temiz yüzlü sakin ama derin duruşlu yeni evli Charlotte da otel odasında eşini beklemekle bazen de Tokyo da edindiği japon arkadaşlarıyla eğlendiği belki de eğlenemediği vakitler geçirecekti. Hepimiz gibi. Eğlendiğimiz belki de eğlenemediğim. Filmin posterinde de olan pembe bir saç taktığı ve başını Bob’un üzerine koyduğu ne çok şey anlatan sahne. Ne çoku izlerken görecez belki de. Bendeki ne çok ile sendeki ne çok hisler oluşacak. Ama muhakkak hissiyatlar oluşacak. Aynı zamanda 76’ncı Amerikan Akademi Ödülleri’nde En İyi Orjinal Senaryo Oscar’ının da sahibidir film.
DAHA ÇOK FİLM ÖNERİSİ BU LİNKTE SİZLERLE.. GÖRMEK İÇİN TIKLAYIINIZ
Kefaret (2007)
1935 yazınında geçen üç gencin hayatını alanfilmimiz günün birinde gerçekleşen bir olay yüzünden gençlerin hayatı bir daha düzelmemek üzere değişmiş olacaktır. Robbie ile Cecilia başlangıçta hayal bile etmedikleri bir sınırı aşacak ve küçük kızın hayal gücünün kurbanı olacaklardı. Başkalarına ait sırlara tanık olan Briony, bir suç işleyecek ve bu suçun kefaretini ödemek için ölene kadar inanılmaz bir çaba harcayacaktır. Booker Ödüllü yazar Ian McEwan’ın en yetkin kitabı olan Kefaret, edebiyat çevrelerinin alkışladığı bir başyapıt. Çocukluğu, aşkı, savaşı, İngiliz toplumunu ve sınıf ayrımını akıcı, etkileyici bir anlatımla sunarken utanç ve bağışlama, kefaret ve günahları hoşgörmenin güçlüğü üzerinde izleyiciyi düşünmeye itiyor.
Saksı Olmanın Faydaları (2012)
Başrollerde son dönemin en yetenekli genç oyuncularından Ezra Miller Logan Lerman ve Harry Potter serisinden hepimizin tanıdığı Emma Watson yer alıyor. Charlie, arkadaşları tarafından daima küçümsenen ve görmezden gelinen, kendi dünyasındaki kişisel sorunlarıyla boğuşmakta olan sorunlu bir genç karakterdir. Gerek sınıf gerekse okul arkadaşlarının acımasızca alay ettiği Charlie, en yakın arkadaşının intihara teşebbüs etmesiyle iyice depresyona sürüklenecektir. Aynı yıl liseye başlayan. Bu yeni okulda tanıştığı iki kardeş, Sam ve Patrick’in kendisini arkadaş olarak kabul etmeleri başlarda imkansız gibi görünse de kısa zaman içerisinde yakın arkadaş olarak yollarına devam ederler.
İki kardeş, son derece çekingen bir genç olan Charlie’yi uyandırıp ona hayata tutunmasını ve yaşamanın zevkli taraflarını göstermeye çalışırlar. Charlie, her daim bir kenarda beklemekte olan çocukluk travmasıyla baş etmeye çalışacak; Sam ve Patrick aracılığıyla gerçek dünyayı tanımaya başlayacaktır.
Amerikalı romancı Stephen Chbosky’nin kendi kitabından sinemaya uyarlanan harika bir film sizleri bekliyor. Keyifli izlemeler.
Zamanda aşk (2013)
Genç yaştaki Tim Lake, ailesiyle birlikte sıra dışı ve doğa üstü bir yeteneğe sahiptir:Tim hayatının farklı yönlerini değiştirmek için bu yeteneğini kullanmaya başlar. Mary adında bir kıza aşık olur çalışmak için Londra’ya taşınır ve hızlı bir şekilde ilerlerken işler çığrından çıkmaya başlar ve kontrol edilemez bir hale gelmeye başlar. Tim gizli yeteneği ilişkilerine de yeni bir ‘boyut’ getirir ama genç adam yakın zamanda her problemi bu şekilde çözemeyeceğini fark edecektir. (en iyi aşk filmleri)
BU ZEKA TESTİNİ SADECE KENDİNE GÜVENENLER ÇÖZEBİLİR. TESTİ ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYIINIZ
Yabancı Aşk Filmleri
Kesinlikle, belki (2008)
Kesinlikle, belki filmimiz ile öneri listemize devam ediyoruz. Will Hayes 30 yaşında, bir kız çocuk sahibi olan ve boşanmanın eşiğine gelmiş bir babadır. Anne ve babasının hikayesini öğrenmek isteyen küçük Maya, Will’i geçmişe geri götürecektir ve bazı şeyleri sorgulamasına yardımcı olacaktır. 1992 yılında başlayan ve üç farklı kadınla apayrı bir ilişki yaşadığı bu hikayede, Will sevgililerinin isimlerini Maya’dan özellikle saklar. Böylelikle Maya annesinin Will’in hangi sevgilisi olduğunu tahmin edecektir. Bayan Hayes Will’in kolej aşkı Emily mi, uzun süre dostu olan April mi, yoksa özgür ruhlu idealist gazeteci Summer mıdır izleyip göreceğiz.
Senden Önce Ben (2016)
Emilia Clarke’ın başrolünde yer aldığı harika bir film sizleri bekliyor. Modern romantik diye adlandırabileceğimiz bu film sadece oyunculuklar için bile izlenebilir. Will Traynor (Sam Claflin) zengin, başarılı, yakışıklı, yaşamayı seven ve istediği her şeye sahip olan genç bir adamdır. Fakat talihsiz bir motosiklet kazası sonrası felç kalınca bütün yaşama olan inancını kaybetmiştir. Artık tek aklında olan şey ölmek ve bu hayata veda etmektir. Louisa Clark (Emilia Clarke) ise bir kafede garsonluk yapan, hayatta fazla bir başarısı ve beklentisi olmayan, her daim ablasının gölgesinde kalmış bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Lou kafedeki işini kaybedince yeni bir iş aramaya başlar ve Will’in bakıcısı olarak çalışmaya işe alınır. Son derece kültürlü ve donanımlı biri olan Will, Louisa’yı önce küçümsese de genç kadının varlığı ona yaşama sevinci vermeye başlar. Aralarında kurulan bu arkadaşlık ve yakınlık, ikisini de çok değiştirecektir. (en iyi aşk filmleri)
En iyi romantik aşk filmleri
Aşk (2013)
Değişik bir konu sizleri bekliyor. Bizlerden tam not alan bu filmimiz Theodore Twombly hayatını ele almaktadır. Başrolümüz, yakın gelecekte nadir bulunan bir şeye dönüşmüş olan el yazımı mektupları yazarak sağlamaktadır. Ve bu yıllarda insanların işlerini artık bilgisayar programları yerine getirmektedir. Theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. Kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır.
Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore’u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklik ile karşı karşıya bırakacak ve hayatının akışını tamamen değiştircektir. Ağır bir depresyonun içerisinde olan Theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zeka programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.
1999’da Being John Malkovich filmiyle Oscar adaylığı kazanan çok yönlü sinemacı Spike Jonze’un son uzun metrajlı filmi, yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken bir yazarın dram ve komediyle yoğrulan öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Filmin başrolünde Joaquin Phoenix yer alırken, Scarlett Johansson da gizemli bilgisayar uygulamasına sesiyle hayat veriyor (en iyi aşk filmleri)
Muhteşem Gatsby (2013)
Başrollerinde leonardo dicaprio’nun yer aldığı duygusal bir aşk filmi sizleri bekliyor. Konu olarak yazar olma basamaklarını tırmanan Nick Carraway 1920’lerde eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselen New York’a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişecektir. Carraway’nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Dışarıdan görkemli görünen bu hayatın örtbas etmeye çalıştığı gerçekler su yüzüne çıkacak ve olayların seyri bir anda değişmeye başlayacaktır.
Not Defteri (2004)
Not defteri adlı filmimizle devam ediyoruz. Sararmış bir not defterinden anlatılan ve yıllar önceden kopup gelen bir aşk hikayesi sizleri bekliyor. 40’lı yıllarda ABD, Kuzey Karolayna’daki sahil kasabası Seabrook’a genç bir kız gelir. Ailesiyle geçireceği sakin bir yazı hayal eden Allie bir karnavalda tanıştığı Noah’la yakınlaşır. Noah kızı gördüğü anda hayatını birleştirmesi gereken insan olduğunu anlar. Genç kız zengin bir ailen geldiği ve delikanlı da değirmende çalışan bir işçi olduğu halde geleceği hiç düşünmeden rüya gibi bir yaz geçirirler ve iyice aşık olurlar. II. Dünya Savaşı’nın kızıştığı bir dönemde geçen hikayemiz bir anda sevenleri ayırmıştır. Sevdiği kızı aklından hiç çıkarmamış olan Noah savaştan döner. Oysa Allie gönüllü olarak çalıştığı bir askeri hastanede tanıştığı Lon ile evlenmek üzere olması işleri değiştireccektir. (en iyi aşk filmleri)
En Güzel Aşk Filmleri
Sil Baştan (2004)
Çoğumuzun zaten izlemiş olduğu bu filmi yinede belki izlemeyenler olabilir diye listemize ekledik. Sil Baştan, ayrıldığı sevgilisinden kalan hatırlarını sildiren bir adamın hikayesini ele alıyor. İki yıl boyunca beraber olduğu sevgilisinden oldukça şaşırtıcı bir haber alan Joel Barish, bir teknolojik deneye katılan sevgilisine ilişkilerini tamamen hafızasından silinmeden hatırlatmaya çalışmaktadır.
Yani Barish’in kim olduğunu bile hatırlamamaktadır. Bu gelişme üzerine küplere binen adam, aynı prosedürü kendi üzerinde de gerçekleştirmek ister.
Film, adamın hafızaları silinirken, yaşanılan ilişkiyi gözler önüne serer. Adam da bir kez daha oldukça iyi başlayan ve sonradan tadı kaçan ilişkiyi izler. Ancak zaman geçtikçe ve sıra yaşanılan güzel şeylere gelince, üzerindeki müdaheleyi durdurmak ister. (en iyi aşk filmleri)
Benjamin Button’ın tuhaf hikâyesi (2008)
Film tarihinin en değişik konularından birine sahip olan filmimiz; yan harika olarak harika bir aşkı da ele alıyor. Katrina Kasırgası’nın New Orleans’ı vurduğu gün ölüm döşeğindeki Daisy Williams hastane odasındaki yatağındadır. Yanında kızı Caroline vardır. Daisy, kızından ömürlük dostu Benjamin Button’ın günlüğünü yüksek sesle okumasını istmiştir. Benjamin’in bu sıra dışı bir yaşam öyküsü oldukça ilginçtir. Birinci Dünya Savaşı sırasında saatçilik yapan bir adam oğlunu savaşta kaybeder. Kör olan saatçi, tren istasyonu için imal ettiği bir saatin geriye doğru işlemesini sağlar. Hayalindeki şey, bu yolla gidenlerin bir ihtimal geri dönmelerini sağlamaktır.
Fakat bu saat bazı mucizeler gerçekleştirecektir. Savaşın sona erdiği gün dünyaya gelen Benjamin Button, hayatını tersten yaşamaya başlar. O seksenlerinde biri olarak doğar ve yıllar geçtikçe bebekliğine kadar uzanır ömrü. O noktada da son bulacaktır. Aşk zamanı her şey bir süre karmaşıklaşır ama yine de iki sevgilinin de yürüyeceği yol uzundur. Çok sayıda ödül alan filmin ayrıca 5 Altın Küre adaylığına da sahip olduğunu hatırlatalım.
50 ilk öpücük (2004)
50 ilk öpücük filmimiz ile devam ediyoruz. Henry Roth, bir Hawaii’de gününü gün eden ve birçok kadınla beraber olan çapkın bir adamdır. Ta ki baş roldeki doktorumuz Lucy Whitmore ile tanışana kadar. Henry ve Lucy birbirlerinden gerçekten hoşlanırlar ve aralarında ciddi bir ilişki başlamak üzeredir. Ancak Lucy, ertesi gün uyandığında, Henry’i tanımaz ve bu durum genç adamı çok şaşırtır. Çok geçmeden Henry, genç kadının kısa süreli hafıza sorununun olduğunu fark eder. Lucy her sabah uyandığında yaşadığı önceki günü hatırlamamaktadır. Yine de Henry, bu durumun, kendisine engel teşkil etmesine izin vermemekte kararlıdır. Her yeni günde Lucy’i kendisine bir kez daha aşık edebilmek için mücadele etmekten asla vazgeçmeyecek ve her gün tekrar tekrar denemekten vazgeçmeyecektir. (en iyi aşk filmleri)
Tutkulu Aşk Filmleri
Not: Seni Seviyorum (2007)
Holly Kennedy (Hilary Swank) güzel, zeki bir kadın olan başrolümüz, hayatının aşkıyla evlidir; tutkulu, esprili ve tez canlı İrlandalı Gerry (Gerard Butler). Gerry amansız bir hastalık yüzünden öldüğünde, Holly’nin de hayatı kararır. Ona yardım edebilecek tek kişi, artık yanında değildir. Kimse Holly’yi Gerry kadar iyi tanımamaktadır. Neyse ki Gerry her şeyi önceden planlamıştır.
Gerry ölmeden once, Holly’ye sadece çektiği acıda değil, kendini yeniden keşfetmesinde de rehberlik edecek bir dizi mektup yazmıştır. İlk mesaj Holly’nin 30. yaş gününde, bir pasta ve Holly’nin şaşırıp kalmasına neden olan bir bant kaydı şeklinde gelir. Kayıtta Gerry eşine dışarı çıkıp “kendisinin kutlamasını” istemektedir. Bunu izleyen haftalar ve aylarda, Gerry’nin yazdığı başka mektuplar, şaşırtıcı yöntemlerle gelir.
Holly’yi yeni maceralara yollayan mektupların her biri aynı imzayla bitmektedir: Not: Seni Seviyorum/P.S. I Love You
Holly’nin annesi (Kathy Bates) ve en iyi arkadaşları Denise (Lisa Kudrow) ve Sharon (Gina Gershon), Gerry’nin mektuplarının Holly’yi geçmişe mahkum ettiğini düşünüp endişelenmeye başlarlar ama aslında, her mektup onu yeni bir geleceğe adım adım yaklaştırmaktadır. Gerry’nin sözlerini rehber edinen Holly evliliğe, dostluğa ve güçlü bir aşkın, ölümün nihailiğini yeni bir hayatın başlangıcına nasıl dönüştürebildiğine dair bu öyküde dokunaklı, heyecanlı ve zaman zaman komik bir yeniden keşfetme yolculuğuna çıkar. https://www.imdb.com/list/ls058017933/ https://www.goodhousekeeping.com/life/entertainment/g30416771/best-romantic-movies/ https://www.esquire.com/entertainment/movies/g26027881/best-romantic-movies-of-all-time/ (en iyi aşk filmleri)