En iyi netflix dizileri – Sizler için yapılan dev liste
Netflix seyircileri bazen ne izleyeceğine karar veremiyor. StabilHayat ekibi sizleri bu sıkıntıdan kurtarıyor. Evet sizler için listelediğimiz en iyi netflix dizileri sizlerle..
When They See Us

Netflix mini dizisi central parkta işlenen bir tecavüz ve darp olayında siyahi çocukların maruz kaldıkları olayları anlatıyor.
İzlerken, çocuklara ve ailelerine yapılan işkence,haksızlık ve yoğun ırkçılık yüzünden defalarca yüzünüzü ekrandan kaçırmak zorunda kalacaksınız. Bazı sahnelere bu kadar da olmaz ya da yeter diye bağıracağınız anlar bile olacak. Üstelik.bir de gerçekten yaşanmış olduğunu bilerek izlerseniz,sinir bozukluğunuz katlanıyor.oyunculuklar, özellikle çocukların yaşattığı duygular çok gerçekçi. O yüzden hassas kalpler için zor bir dizi diyebiliriz.
Tek suçları, o saatte orada bulunmak olan bir avuç çocuğu yanında velisi veya avukatı olmadan saatlerce sorgulayarak, bu çocukların akıl sağlığıyla oynayarak işlemedikleri bir suçu itiraf ettiren, işlenen suça istedikleri şekilde yön veren iğrenç bir teşkilat ve haysiyetsiz bir savcının işbirliğiyle masum insanların hayatlarının karartılmasını -yaşanmış bir olayı- konu edinen netflix dizisini kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyoruz.
Stranger Things

Stranger Things, Netflix himayelerinde çekilen bir 80’ler dönemi korku/gerilim dizisi. Burada altını çizeceğimiz konu, dizi sadece 80’lerde geçmekle kalmıyor, aynı zamanda dizi de sanki 80’lerde çekilmiş imajı vermeye çalışıyor. Yani sanki çekim teknikleri -özel efektler hariç- 80’lerde çekilmiş bir film olduğuna inanmamız üzerine kurgulanmış. Tüm oyuncuların da kıyafetlerinden saç şekillerine kadar bunu hissetmek mümkün. Hatta bununla birlikte, oyuncuların tiplerini de o dönemin seçimine uygun olarak seçmeleri. Özellikle Nancy karakterini gördükten sonra dizinin 2015/2016 arasında çekildiğine inanmanız zor olabilir.
Garip Şeyler olarak dizinin adını Türkçe düşünürsek, konuya da hızlı hakim olabilirsiniz. Dizinin temel noktası garip şeylerin epey küçük bir kasabada olmasıyla başlıyor. 8 bölümlük mini dizimizin daha ilk bölümünde Will isminde bir çocuk, garip bir şey tarafından kaçırılıyor. Ardından 7 bölüm boyunca annesi, abisi, en yakın arkadaşları, ikinci garip şey olan bir kız, şerif ve istemeden de olsa olaya dahil olan kişiler Will’i aramaya başlıyor. Bir yandan da kasabada garip olaylar devam ediyor. Seyretmenizi tavsiye ediyoruz.
Orange is the New Black

Dizideki karakterlerin hepsi çok ayrı özelliklere sahip. Hepsinin kesinlikle anlatılmaya değer hikayeleri var ve de oyunculuklar kesinlikle bir harika! Uzo Dabudo’nun canlandırdığı ”Crazy Eye’, Laverne Cox’nın canlandırdığı ”Sophia” ve de Taryn Manning’in canlandırdığı ”Pennsatucky” rolleri kesinlikle takdire şayan oyunculuklar.
Kırk altı ödüle sahip olan dizi ,aralarında Golden Globes ve Emmy Ödüllerini de görmek mümkün, her açıdan yüksek bir kalite de olduğunu belirtmeliyim. İlk olarak Piper Kerman’nın (Dizi de Piper CHAPMAN olarak değiştirilmiştir.) başına gelenler gerçek bir yaşam öyküsüdür. Fakat yan karakterler kurgulanarak yazılmıştır. Piper Kerman’nın ayrıca ”Orange Is The New Black, My Year In Woman’s Prison” adlı bir kitabı da vardır ki dizi zaten bu kitaptan esinlenerek ortaya konulmuştur. Ek olarak en son çıkan haberlerde gerçek Alex Vaust’un açıklamalarına göre Piper- Alex ikilisinin ilişkisi kesinlikle abartıldığını söylemiştir. Gerçekte sadece en fazla 5 hafta aynı hapishanede bulunduklarını belirtmiştir.
Dizinin açılış videosunda gösterilen yüzler ise gerçek suçluların yüzleri olduğunu hatırlatalım.
Laverne Cox hem dizide hem de gerçek hayatında cinsiyet değiştirmiştir. Laverne Cox’un eski erkek hallerinin gösterildiği sahnelerde ikiz erkek kardeşi onun yerine oyunculuk yapmıştır.
DAHA FAZLA NETFLİX İÇİN TIKLAYIN..
House of Cards

BBC’nin aynı adlı mini dizisinden uyarlanacak olan dizinin arkasında hayli sağlam isimler var. Kevin Spacey ve David Fincher’ın yapımcıları olduğu dizinin BBC versiyonu da Michael Dobbs’un kitabından uyarlanmış.
House of Cards, başkanlığa oynayan hırslı bir politikacı olan Francis Underwood adında bir adamın, inişli-çıkışlı politika hayatını odağına alacak. Kitabın yazarı Michael Dobbs, aslında İngiliz Muhafazakar Parti’nin genel sekreterliğini yapıyordu. Dobbs, hikayenin ilhamını ise o dönem Birleşik Krallık Başbakanlığını sürdüren Margaret Thatcher’ın istifasına giden yoldan aldığını belirtiyor.
The Crown (en iyi netflix dizileri)

Genelde İngiliz kanalları ya da History Channel gibi televizyonların çekmeyi tercih ettiği alana Netflix el atınca 2016 yılının en çok konuşulan dönem dizisi ortaya çıkmış durumda: The Crown… Dünyanın en meşhur ve en uzun süre tahtta kalan kraliçesi olan 90 yaşındaki II. Elizabeth’in gençlik yıllarını anlatan Peter Morgan imzalı dizi şu günlerde gündemin ilk sırasında. Üstelik de imdb’de 9.1 puan alarak…
Elizabeth, -tahtın varisi amcası VIII. Edward olduğundan- yönetime geleceğini hiç düşünmez ve rahat bir çocukluk geçirir. Amcası, ABD’li Wallis Warferd Simpson ile evlenebilmek için tahttan çekilmiş ve birden hayatı altüst olmuştur. Babası tahta oturunca babasından sonraki varis durumuna gelmiştir ve özel eğitim almaya başlamıştır.
Uzaktan kuzeni Philip ile evlenir ve eşinin görevi dolayısıyla iki çocukları ile birlikte Malta’da yaşamaya başlarlar. Babasının hastalanması dolayısı ile devlet işlerine yardım etmek için saraya dönerler. Babası, hastalığının kanser olduğunu öğrenmesi ile birlikte Lilibeth’in devlet işlerine daha çok karışması ve öğrenmesi için onu destekler… Sürükleyici bir dizi sizleri bekliyor.
La Casa De Papel

Kısaca özetlenecek şekilde; evet, 7-8 kişinin darphane soygunu girişimi anlatılıyor. Ama öyle sıradan bir girişim değil. Profesör lakaplı birinin yıllar boyunca hayalini kurduğu, neredeyse hayatının yarısı boyunca planını yaptığı, sonunda bunu gerçekleştirmek için bir ekip kurduğu bir soygundan bahsediyoruz. İlk bölümden itibaren bir planlama, bir aksiyon ile başlayan dizi, sonuna kadar bu şekilde, heyecanı hiç düşürmeden gidiyor. Ne gereksiz uzamış sahneler var ne de hevesinizi kursağınızda bırakan anlar. Her şey çok özenli kurgulanmış ve bölüm bittiğinde hemen bir sonraki bölüme başlamak için sabırsızlanıyorsunuz. Harika kurgusu ve senaryosu sizi etkisi altına alacak ve her anı heyecanla izleyeceksiniz.
PEKİ NETFLİX FİLMLERİNİDE İNCELEMEK İSTER MİSİNİZ? TIKLAYIN..
After Life

Dizinin ana karakteri bir gazeteci olan Tony, karısını kanserden dolayı kaybediyor ve bu durum onu bir intihar düşüncesinden diğerine sürükleyip duruyor ama intihar etmek yerine pisliğin teki olmaya karar vererek her istediğini yapıp ağzına geleni söylüyor. Yani eşinin ölümünün faturasını tüm dünyaya kesiyor, etrafındaki insanları depresifliğiyle cezalandırıyor diyebiliriz.
DAHA FAZLA YABANCI DİZİ İSTEYENLER BURAYA TIKLAYABİLİR
Mindhunter

Hikâye 1970’li yılların Amerika’sında geçiyor. FBI’da arabuluculuk yapan ve aynı zamanda da bir eğitmen olan Holden Ford; genç, dinamik ve farkını ortaya koymaya çalışan biridir. Görevlendirildiği bir vaka sırasında vuku bulan bir olay, Holden Ford’u oldukça sarsar ve suçlu psikolojisine farklı bir boyuttan bakmak gerektiğini düşünmeye başlar. Bunun üzerine harekete geçen Holden, Davranış Bilimci Bill Tench ile Amerika’da nam salmış ünlü katillerle görüşmeye başlar.
Sorgudan ziyade bir röportaj şeklinde gerçekleşen görüşmeler, katilleri suça iten nedenlerin aslında hiç de göründüğü gibi olmadığını, katilerle empati yapılarak ve katiller arasında benzerlik kurularak, başka suçluların tespit edilebileceğini, hatta ve hatta suçun önüne geçilebileceğini göstermektedir. Bunun için de yapılması gereken katillerle bir arkadaş gibi konuşup, bu zamana kadar yapılmamışı denemektir. Dizinin çok büyük bir bölümünün diyaloglar üzerinden ilerliyor oluşu, ilk bakışta sıkıcı bir hikâye teması hissi veriyor gibi gözükse de esasında çok daha hareketli polisiye dizilerinden bile daha ilgi çekici ve sürükleyici diyebiliriz. Dizide işlenen katillerin, isimlerinden işledikleri suçlara kadar hepsinin gerçek olması hikâyeye ayrı bir gerçekçilik, ayrı bir farkındalık kattığı ortada.
Love, Death & Robots (en iyi netflix dizileri)

Animasyon türündeki Love, Death & Robots, 18 kısa öyküden oluşuyor. Her bölümde farklı bir konunun ele alındığı dizi, bilim kurgudan komediye, fantezide korkuya kadar birbirinden farklı türleri kapsıyor. 185 dakikalık yapım Sentient Dairy Products, Werewolf Soldiers, Robots Gone Wild, Garbage Monsters, Cyborg Bounty Hunters, Alien Spiders ve Blood-Thirsty Demons From Hell gibi hikayeleri izleyici karşısına çıkaracak. etflix, uzun zamandır izleyicilerin beklediği Love, Death and Robots 2. sezon müjdesini nihayet paylaştı. 2019’un başlarında yayınlanan dizi, birbirinden bağımsız 18 bölümü barındırıyordu. En uzunu 17, en kısası ise 6 dakika olan bu seri hızlı tüketilme konusunda liste başı olmaya da aday bir yapım olmuştu. Farklı animasyon tarzlarının buluştuğu serideki çarpıcı hikayeler ise Black Mirror’da dahi uzun zamandır göremediğimiz derecede başarılıydı. İlk sezonun göz açıp kapatıncaya kadar bitmesinin ardından büyük bir sessizliğe gömülen platform, ikinci sezon için nihayet bir duyuru yaptı.
(en iyi netflix dizileri)
Chilling Adventures of Sabrina

İlk önce belirtmemiz gereken nokta dizinin önceki yapımlarından en büyük farkı, senaryosunun tamamıyla Archie çizgi romanlarına dayanması. Chilling Adventures of Sabrina’nın son zamanlarda doğaüstü güçleri merkezine alan en iyi dizilerden bir tanesi olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz. Yeni uyarlamadaki hikâyede, Sabrina’yı lisede gıcık olduğu kişilere yapmış olduğu masumane büyülerin aksine, genç bir kızın kendini dilediği gibi var etme mücadelesini izliyoruz. Dizide güçlü feminist referansların ön plana çıkması ise hem Sabrina karakterini hem de diziyi ayrı bir yere taşıyor. Her daim Cadılar Bayramı’nı andıran 60’ların karanlık ve mistik Riverdale’inde iki halası, bir kuzeni ve olmazsa olmazı kedisi Salem ile yaşayan Sabrina, sihirli güçlerini kullanmasını öğrenmek için, 16. yaşında İblis Karanlık Lord’un önderliğindeki bir nevi vaftiz törenine katılmak zorunda ve kendini ona ‘adamak’ zorundadır.
(en iyi netflix dizileri)
Fakat manipülatif bir erillikle karşımıza çıkan Karanlık Lord’un Sabrina’yı himayesine almak istediği noktada Sabrina kendi kişiliğini ortaya koyarak daha önce kimsenin yapamadığını yapar ve otoriteye karşı gelir. Karanlık Lord’un bu ataerkil duruşunu reddeden Sabrina, kendilerini tamamıyla İblis’e adamış halalarının aksine, kendi kimliğini bulmak için azimle yollar aramaya koyulur. Yanı sıra okulda kız arkadaşlarıyla birlikte kadınlara yönelik bir kulübün yöneticiliğini yaparak genç kadınların seslerini duyurmasını sağlamak için elinden geleni yapar. Böylelikle dizi, hikâyenin geçtiği zaman dilimi olan 60’larda o dönemin kıpırtılarını yavaş yavaş hissettiğimiz feminizm dalgalarına bir selam gönderir.
BU KADAR DİZİ YETER FİLM YOK MU DİYENLER İÇİN… TIKLAYIN
The End of the F***ing World

Charles Forsman’ın aynı isimli 2013 tarihli çizgi romanına dayanan dizi, orijinalinin ironik ve komik bir uyarlaması.
Dizi, banliyönün monotonluğundan kaçma arzusuyla İngiltere’nin güneyine doğru birlikte bir araba yolculuğuyla kaçan genç aykırı tipler James (Alex Lawther) ve Alyssa’yı (Jessica Barden) konu alıyor. Ortaya çıkan şey komik bir talihsizlikler zinciri oluyor.
The End of the F***ing World, komedi ve dokunaklılık arasında, iki ucunu da büyük oranda yere seren bir denge yaratıyor.
(en iyi netflix dizileri)
Lawther ve Barden gençliğin nihilizmini yakalamışlar üstelik performansları cuk diye oturmuş ve kimyaları uyuşuyor. Bütün karmaşa ve garipliğe rağmen bu çiftten yana oluyorsunuz. Bununla beraber filizlenen aşkları da çok sevimli olduğunu söyleyelim.
Lawther her zerresine kadar garip ve sosyal-beceriksiz James. Black Mirror hikayesi Shut Up And Dance’deki rolünden sonra James olarak dönüşü, bankaları ve dükkanları soyan bu uyumsuzları kolaylıkla oynayabilir. Ayrıca, geçen yıl Howards End’de başrolde oynaması ona çokyönlülük kazandırsa da bu tuhaf karakterlerde sivrilerek yeteneğini gösteriyor.
Peaky Blinders (en iyi netflix dizileri)

Birinci Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış İngiltere’yi, yasadışı faaliyet gösteren çeşitli çeteler sarmıştır. Bunlardan biri de soygunculuk ve at yarışıyla para kazanan Peaky Blinders’dır. Polislere rüşvet yedirerek paçayı kurtaran çete, bir soygunda yanlışlık yapınca, başlarına bela olacak yeni bir müfettişin şehre gelmesine vesile olurlar.Görsel açıdan da anlatı yapısını sürekli destekleyen Peaky Blinders, Birmingham’de işçi sınıfının çalışma koşullarının sık sık yakınından geçiyor.
(en iyi netflix dizileri)
Solgun maviler ve yeşillerin arasında, ateş ve kırmızı tonlarıyla tezat yaratmayı tercih eden renk skalasıyla Peaky Blinders, Birmingham’in puslu havasına ayrı bir bilinmezlik atfederken duyguların en güçlü dışavurumunu da tam olarak bu bilinmezliğin orta yerinde gerçekleştiriyor. Belirli güç dengelerinin kurulduğu bir çevrede birkaç adım ilerisini hesaplayarak ilerleyen Thomas, stratejik zekası ve şiddeti kendi amaçları çerçevesinde çekinmeden uygulayan bir karakter olmasıyla Peaky Blinders’ın temel motivasyonunu üstleniyor.
Sense8 (en iyi netflix dizileri)

Bilimkurgu, gizem ve dramayı iç içe barındıran Sense8 bize daha önce hiç görmediğimiz bir hikaye sunuyor. Dizi, dünyanın 8 farklı yerinden 8 farklı karakterin zihinsel ve duyusal olarak birbirine bağlı olmasını temel alıyor. Aynı gün doğan ve evrimsel süreç içerisinde farklılaşan bu insanlara homosensorium deniliyor.
(en iyi netflix dizileri)
Bu insanları duyusal olarak doğuran ve onlara kendi hatıralarını da aktaran bir anneleri veya babaları oluyor. Her sensate kümesi 8 kişiden oluşuyor ve küme içerisindeki insanların zevkleri, acıları, sevinçleri kısacası hisleri ve hatıraları ortak oluyor. Her sensate kendi kümesi dışından biriyle göz teması kurduğunda onu telepatik olarak ziyaret edebiliyor ancak kendi kümelerindeki gibi duygu paylaşımı yapamıyorlar. Tabi ki her hikayede olduğu gibi burada da karşımıza savaşılması gereken kötü ve güçlü karakterler çıkıyor.
Our Planet (en iyi netflix dizileri)

5 Nisan’da yayınlanan sekiz bölümlük belgesel serisi Our Planet, Dünya’nın ne kadar muhteşem bir yer olduğunu hatırlatırken, onu korumak için ne yaptığımızı sorgulamamızı istiyor.
Netflix’in yeni doğa belgeseli Our Planet’ın ilk bölümünde bir sahne var. Sahnede Grönland’da dev bir buz parçasının kopup başka bir buz yığını ile çarpışması gösteriliyor. Kamera görüntüsü yakınlaştığında, buz suya düştüğünde etrafa saçılan su, suyun yüzeyinden yapılan çekimler gibi teknikler bu olayı muazzam bir şekilde gösteriyor.
(en iyi netflix dizileri)
Belgeselin yapımcılarından Adam Chapman, bu tarz sahneleri Cristopher Nolan’ın Başlangıç filminde rüyaların gösterildiği sahnelere benzetiyor. 75 milyon ton buzun okyanusa düşerkenki görüntüsü gerçekten de rüya gibi bir şey. Ama aslında bu bizim kabusumuz. Belgesel gerçek bir olayı, sinematografik yöntemlerle elinden geldiğince ekranda güzel görünmesini sağlıyor ancak bu görüntüler, yaşadığımız bu gezegende asıl gücün insanda olduğunu kanıtlıyor. https://www.netflix.com/tr/