En Yeni Korku Filmleri – Sürekli Güncel Liste
Son yılların en sürükleyici ve izleyicilerine korkuyu iliklerine kadar hissettirecek en iyi ve en yeni korku filmleri listemiz sizlerle..
Ritüel

Ritüel, genç bir kadının ve onun erkek arkadaşının İsveç’te yerel bir pagan kültürünün avı haline gelene kadar geçirdikleri yolculuğu konu alıyor. Geleneksel Midsommar festivaline dahil olmak isteyen Dani ve Christian, üniversiteden arkadaşları ile birlikte İsveç’e doğru yola koyulur. İlişkilerinin durumu çok iç açıcı olmayan çiftimiz, İsveç’in köyünde gerçekleştirecekleri bu tatili ilişkilerini kurtarmak için son şans olarak görür. Çılgın tatillerini geçirecekleri mekanı gören gençler, yemyeşil cennete benzeyen mekanı fazlasıyla sever. Ancak bir süre sonra yerel kutlamaların ve pagan ritüellerinin yapıldığı bu yerin pek de düşündükleri kadar masum olmadığını anlarlar. 90 yılda bir düzenlenen gizli bir ayine katılan gençler, kendilerini korku labirentinin içinde bulur. Yeterince sürükleyici bir film sizi bekliyor.
HAYVAN MEZARLIĞI

Hayvan Mezarlığı, henüz taşındığı evde ailesi ile kutlama yaparken hayatını kaybeden küçük kızını geri getirmek için eski bir mezarlığa oğlunu gömen bir adamın hikayesini konu alıyor. Louis Creed, iki çocuğu ve eşi Rachel ile birlikte Boston’daki şehir yaşamlarından kurtulup, kırsal kesime taşınmaya karar verir. Yeni yaşamlarına uyum sağlamaya çalışan aile, kedilerinin bir kaza sonucu ölmesiyle büyük bir üzüntüye kapılır. Kedilerini, evlerinin yakınındaki gizemli bir mezarlığa gömen aile, bir zaman sonra inanılmayacak bir durumla karşı karşıya kalır. Gömdükleri kedi tekrar canlanmıştır. Creed ailesi, artık gizemli mezarlığın sırrını öğrenmiştir. Bu sırada kızlarını kaybeden aile, gömülen her şeyi bedenen hayata döndüren bu mezarlığı, kızlarını geri getirmesi için kullanmaya karar verir. Kızını mezarlığa gömen Luis, onu gerçekten geri getirebilecek midir? İlginç bir konusu olan film sizleri bekliyor.
ANNABELLA

John Form, oyuncak bebek koleksiyonu yapan hamile eşi Mia için yeni bir oyuncağı gözüne kestirir. Beyaz gelinlik giydirilmiş, eşine zor rastlanır bu antika oyuncak bebek Mia için kusursuz bir hediye olacağını düşünmektedir. Mia beklediği gibi hediyesi Annabelle’i görünce mutlu olur, ancak bu güzel anlar çok uzun sürmez. Form ailesinin evi bir gece evleri sapkın bir tarikat tarafından basılır ve ciddi bir saldırıya uğrarlar. Saldırganlar uzaklaşırlar ancak hiçbir şey çözülmüş değildir. Zira ailenin hiç tahmin edemeyeceği bir kötü ruhu evde bırakmışlardır.
Annabelle, yönetmenliğini James Wan’ın üstlendiği Korku Seansı filminin öncesini konu alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda, ağırlıklı olarak televizyon piyasasına yönelik işleriyle tanınan ve Dead Silence filminden bu yana James Wan’ın projelerinde görüntü yönetmenliği yapan John R. Leonetti oturuyor.
Çocuk oyunu

Küçük Andy, doğum gününde annesinden güzel bir hediye alır. Bu, her çocuğun hayallerini süsleyen Buddi marka bir bebektir. Fakat bu bebeğin sakladığı dehşetten ne anne ne de küçük Andy haberdardır. Bu bebeğin içinde yüklü olan yazılımında ciddi hatalar vardır. Bu da bebeğin öğrenme sınırlarını ortadan kaldırmıştır. Çok tehlikeli değilmiş gibi görünen bu durum, bebeğin şiddeti öğrenmesi ile değişecektir. Artık oyuncak bebeğin şiddet eğilimleri aile üyeleri için oldukça tehlikeli bir hal almaya başlar..
BİZ-US

Biz, kendilerine tıptıp benzeyen davetesiz misafirlerine karşı hayatta kalma savaşı veren bir ailenin yaşadıklarını konu ediyor. Adelaide ve Gabe Wilson birbirlerini ve ailelerini seven, huzurlu ve mutlu bir çifttir. Yorucu geçen bir yılın ardından çift 2 çocuklarını da alıp Kuzey Kaliforniya’da sahil kenarında bulunan evlerine giderler. Tyler ailesi ile sahilde geçirdikleri bir günün ardından, geçmişte bir çeşit travma atlatmış olan Adelaide ailesinin başına bir şey gelebileceği konusunda paranoyaklaşmaya başlar. Gece çöktüğünde Wilson ailesinin, yolda el ele tutuşmuş dört kişiyi görmesinin ardından her şey daha paranoyak bir hal alacaktır. Evlerine yapılan saldırıyı savuşturamayan ailenin yaşayacağı en büyük dehşet ise evlerine giren bu 4 kişinin aslında kendilerinin birebir kopyaları olmasıdır. Birbirinin klonu gibi olan iki ailenin arasındaki en önemli fark ise içlerinden yalnızca birinin hayatta kalabileceğidir…
CADILAR BAYRAMI (en yeni korku filmleri)

1978 yılı Cadılar Bayramı’nda dört masum genci öldüren Michael Myers ile ilgili araştırma yapan bir grup araştırmacı Myers’ı hapishanede ziyaret ederler. Bu sırada herkes yaklaşmakta olan Cadılar Bayramı hazırlıkları içerisindedir. Cadılar Bayramı’nın gelmesini bekleyen biri daha vardır; Laurie Strode. Laurie, 40 yıl önce bir Cadılar Bayramı gecesi kendisini öldürmeye çalışan maskeli katil Michael Myers ile yüzleşmek istemektedir. Laurie, Myers’la yüzleşebilmek ve intikamını alabilmek için onun hapishaneden kaçmasını beklemektedir ve hayali gerçekleşir. Myers’ın da içinde bulunduğu hapishane nakil aracı kaza yapar ve Michael Myers kaçmayı başarır. Maskeli katilin kendisinin peşine düşeceğini bilen Laurie büyük karşılaşma için tüm hazırlıklarını yapmıştır.
Dehşetin Yüzü (en yeni korku filmleri)

Dehşetin Yüzü, bir manastırda gerçekleşen intihar olayını araştırmaya giden bir rahip ile çırağın yaşadıklarını konu ediyor. Romanya’daki bir manastırda yaşayan genç bir rahibenin intihar etmesi, sorunlu geçmişinin etkisinden kurtulamayan bir rahip ile nihai yeminini etmenin eşiğindeki bir çırak Vatikan tarafından bölgeye gönderilir. İkilinin amacı olayı araştırmaktır. Ancak birlikte, manastırın korkunç sırrını keşfederler. Hayatlarının yanı sıra inançlarını ve ruhlarını da tehlikeye atan ikili, şeytani rahibe biçiminde boy gösteren kötü niyetli Valak ile karşı karşıya kalır. Manastır, yaşam ve lanet arasında korkunç bir savaş alanı haline gelecektir…
Korku Seansı serisinin spin-offu Dehşetin Yüzü filminin yönetmen koltuğunda Corin Hardy oturuyor.
SESSİZ BİR YER (en yeni korku filmleri)

2 çocuklu bir aile, izole bir kırsalda sakin bir yaşam sürmektedir. Henüz büyüme çağlarında olan çocuklar da, ebeveynleri de hiçbir şekilde konuşmamakta, işaret diliyle anlaşmaktadır. Ancak bunun sebebi konuşamıyor olmaları değildir. Aile gıcırtı çıkaracak her türlü adımdan, ses yapacak her türlü hareketten uzak durmaktadır. Ancak günün birinde bu sakin hayat, küçük çocukların oyun oynarken bir lambayı devirmeleri ile tepetaklak olur. Durgun sessizliğin içinde çıkan bu ses, ailenin peşindeki varlığın dikkatini hemen çekecek ve aile sessizliklerini bozmanın bedelini ağır ödeyecektir…
ZİYARETÇİLER : GECE AVI
Bir aile, bir grup akrabayla birlikte kalacakları mobil ev alanına geldiklerinde şaşkınlığa uğrarlar. Bu ıssız yerleşim alanında kimse yoktur ve herkes gizemli bir şekilde götürülmüş gibidir. Bilmedikleri şey ise karanlıkta gizlenmekte olan üç maskeli psikopatın onların her hareketini izlediğidir. Bu tehlikeli üçlü, ailenin hayatta kalmak için neleri göze alabileceğini test etmek için her yolu deneyecektir…
Korku seansı (2013)

Konusunu gerçek bir hikayeden alan Korku Seansı, doğaüstü olayları
inceleyip aydınlatmaya çalışan dünyaca ünlü çift Ed ve Lorraine Warren’ın
karşılaştıkları ürkütücü bir vakayı ele alır. Ed ve Lorraine Warren bir
gün Perron ailesinden bir telefon aldıklarında hayatlarının en korkutucu
görevine atıldıklarının farkında değildir. Perron ailesinin gözlerden uzak
çiftlik evi nedeni bilinmeyen karanlık bir varlık tarafından kuşatılmıştır ve
bu nedenle de hayatları tam bir kabusa dönüşmüştür. Bu vakayı çözebileceklerine
inanan deneyimli Warren çifti, ne kadar şeytani bir varlıkla karşı karşıya
olduklarını çok geç fark edeceklerdir…
Filmin başrollerini Yetimhane filminden
tanıdığımız Vera Farmiga ve Prometheus’un yıldızlarından Patrick Wilson
paylaşıyor. Oyuncu kadrosunda Joey King, Ron Livingston ve Lili Taylor’ın da
eşlik ettiği filmin yönetmeni ise ilk Testere filmine imza atan James Wan..
ZOMBİ EKSPRESİ (2016)

Train To Busan, kızıyla birlikte daha fazla vakit geçirmek isteyen fakat çok meşgul olan bir babanın hikayesini anlatıyor aslında. Ve baba, kızının isteği üzerine annesini görmek üzere Busan’a giden bir trene binerler. Bu sırada da bir zombi virüsü yayılmaya başlamıştır ve trenin içine kadar gelmiştir. Baba ve kız, trendeki diğer yolcular ile birlikte birlik olup hayatta kalmaya çalışacaklardır.Öncelikle, filmin konusu her ne kadar World War Z’nin Snowpiercer’la karışmış klişe bir hali gibi dursa da gerçekte olanlar çok daha farklı. Bu film, bütün zombi aksiyonundan ziyade karakterlerine yoğunlaşan ve aynı esnada da birlik olmak hakkında güçlü bir mesaj veren bir film. Bu yüzden sakın zombi filmi diye aldanmayın, son yıllarda izlediğim en güçlü ve dramatik filmlerden birisiydi Train To Busan. Filmdeki oyunculuklar da gayet başarılıydı bu arada. İstenilen anda istediği etkiyi yaratmayı başarmış.
Train to Busan’da mevzu çok net: Zombilerle dolu hareket halinde bir trendesiniz ve kaçacak yeriniz yok! Düşüncesi bile korkunç değil mi? Aynen öyle! Güney Kore yapımı bol ödüllü filmde temponun hiç düşmediğini de hatırlatalım. İzlemeye değer diyoruz..
O (2017)

Stephen King harikası It, 1990 yılında mini dizi uyarlaması olarak karşımıza çıkmış, ancak biz onu 3 saati aşan süresiyle upuzun bir film olarak izlemiştik. It, bu kez iki bölümden oluşmak üzere beyazperdeye uyarlandı ve ilk film geçen yaz gösterime girdi. Yönetmen koltuğunda Mama’dan tanıdığımız Andy Muschietti’nin oturduğu filmde, Derry’li çocukları en büyük korkularıyla avlayan ürkünç palyaço Pennywise rolünde Bill Skarsgård var. Devam filmi It: Chapter Two’nun 6 Eylül 2019’da gösterime girecek. Korku ve gerilim edebiyatının üstadı, dünya üzerinde eserlerini okusun okumasın neredeyse herkesin adını bir şekilde bildiği bir yazar, Stephen King. Şimdiye kadar yazdığı sayısız roman ve öykü ile sadece korku türünün değil, dramatik kurgunun da ne kadar “kralı” olabileceğini çok kez kanıtlamış bir isim. Esaretin Bedeli ve Yeşil Yol gibi efsaneleri yazan, sinemanın iki değerli uyarlama filmine kavuşmasını sağlayan King’in bir de epik romanı var. Daimi takipçilerinin geneli tarafından Mahşer romanıyla birlikte en iyi işi olarak nitelendirilen opus magnum’u, “O”.
Filmin Küçük Dizi Versiyonunu Unutmayalım..
1990’da mini dizi olarak televizyon ekranı için uyarlanan, Tim Curry’nin muazzam oyunculuğu sayesinde, aslında çok kötü bir uyarlama olsa da büyük şöhret kazanan O, bu sefer aslına uygun olarak bir sinema filmine dönüştü. Uzun yıllardır beklenen sinema uyarlaması, geçtiğimiz hafta ABD ve birkaç dünya ülkesinde daha vizyona girdi, şimdiye kadarki en yüksek gişe açılışını yapan korku filmi ünvanına kavuştu. Üstelik de akla hayale gelmeyecek bir ilk üç gün kazancıyla. Bundaki en büyük pay filmin kalitesi olduğu gibi, üzerinde iyice çalışılmış reklam kampanyasıydı. Peki bu PR çalışmaları filmi gereğinden fazla mı parlatmış derseniz, cevabımız koca bir hayır olur.
Gir kanıma (2008) IMDB Puanı: 7.9

Sürekli hor görülen bir ergenin kankası vasıtasıyla hayattan, kaderden
ve berbat okul arkadaşlarından hesap sormasının hikayesi “Gir
Kanıma”. Son dönem korku sineması örneklerinden klişe kullanmaması ve bir
hayli özgün içeriğe sahip olmasıyla öne çıkan “Låt den rätte komma
in”, Stockholm’ün varoşlarında annesiyle birlikte yaşayan küçük Oskar’ın
tuhaf hikayesini anlatıyor. Kahramanımız Oskar, sık sık da şehir dışında
yaşayan babasını ziyarete gitmektedir. Arkadaşları tarafından çoğu zaman
aşağılanan ve sürekli alay edilen bir çocuk olan Oskar öc alacağı günlerin
hayalleriyle yaşamaktadır. Bir gece soluk benizli bir kızla tanışan Oskar, Eli
adındaki bu “değişik” kızla çok yakın arkadaş olur. Birlikte güzel
zaman geçirseler de Eli’ın bir sırrı vardır. Bir vampir olan Eli, Oskar’la
arasındaki arkadaşlığa bunu yansıtmasa da zamanla ikilinin başına büyük dertler
açılır. Son dönem Kuzey Avrupa sinemasından çıkan en çarpıcı yapıtlardan biri
olan ‘Gir Kanıma’, sanat sinemasıyla vampir filmleri janrının başarıyla
harmanlandığı yapımlardan biri. İsveçli yönetmen Tomas
Alfredson imzasını taşıyan Let the Right One In, vampir filmleri hakkında
bildiğiniz ne varsa unutturacak cinsten bir yapım. Stockholm’ün kenar
mahallelerinde annesiyle birlikte yaşayan küçük Oskar’ın ve bir gece vakti
tanıştığı Eli adlı küçük kızın hikayesini anlatan film, hiç kuşkusuz son
dönemde Kuzey Avrupa sinemasından çıkan en etkileyici yapımlardan biri.
KAPAN

Chris sıradan bir siyahi gençtir. Sevgilisi Rose ile mutlu bir ilişkisi vardır. Rose bir gün Chris’i ailesinin mülküne davet eder. Avrupalı Amerikalı sevgilisinin ailesinde bir tuhaflık olduğunu sezen Chris bir süre sonra mülkte kalmakta olan siyahi kişilerin bir bir kaybolduğunu öğrenir. Bunun üzerine tuz biber olan şey ise başka bir siyahi adamın kendisine iş işten geçmeden gitmesi yönündeki uyarısı olur. Chris bir şeylerin ters gittiğini sezmeye başladığında kurtulması sandığından çok daha zor olacaktır.
Jordan Peele’in yazıp yönettiği, ‘En İyi Orijinal Senaryo’ dalında Oscar’ı kucaklayan, “En İyi Film” kategorisinde de adaylık kazanmayı başaran Get Out, son yılların en sıra dışı ve hiç tartışmasız en iyi korku filmlerinden biri. Alışılmışın dışındaki hikayesi ve Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford, Catherine Keener ve Betty Gabriel’in hafızalara kazınan performanslarıyla öne çıkan Get Out 2017’nin en iyi filmlerindendi.
KARA BÜYÜ

Senaryosu klişelere dayanıyor gibi gözükse de Amerika Box Office’te kısa zamanda 3. sırada yerini almak gibi bir başarıya ulaşan Kara Büyü’de sıradan bir banka memuru olan Christine Brown’ın dehşet dolu serüvenleri anlatılıyor. Bankada her zaman gördüğü işleri yapıp mesaisini doldurmaya çalışan kahramanımız, iblis ruhlu bir müşteriye rastlayacaktır. Bu şeytanın elçisi müşterisi tarafından doğaüstü güçler kullanılarak lanetlenince Christine adeta kendini bir cehennem çukurunda bulur. Christine, ruhunu kurtarmak için çabalarken şeytani güçler onu kırılma noktasına doğru itecektir. 2009 Cannes Film Festivali’nde yarışan film, korkuseverlerin ilgi ve dikkatini her daim çekebilecek bir yapım olarak benzerlerinden bir adım öne çıkıyor.
AYİN

Özellikle Toni Collette’in muhteşem performansıyla öne çıkan Hereditary, görüp
görebileceğiniz en tekinsiz filmlerden biri. Sizi her saniye diken üstünde
tutmayı başaran film, fragmanı yayınlandığından beri korku meraklılarının
izlemek için sabırsızlandığı bir yapım oldu. Ari Aster’ın ilk uzun metraj
denemesi olan Hereditary; Milly Shapiro, Gabriel Byrne ve Alex Wolff’un
etkileyici performanslarıyla da öne çıkıyor.
Dehşet Kapanı

Bu filmi, hakkında ne kadar az şey bilerek izlerseniz o kadar fazla keyif alırsınız, püf noktası bu! O yüzden de The Cabin in the Woods’un senaryosuna dair olabildiğince az bilgi verelim ki izlemeyenlerin keyfini kaçırmayalım: Beş genç, tatil yapmak için ıssız bir ormanın derinliklerindeki kulübeye yerleşir ve olaylar gelişir… Buffy the Vampire Slayer ve Angel dizilerinden tanıdığımız Joss Whedon ve Drew Goddard’ın yazdığı filmin yönetmenliğini Goddard üstlenmiş. Kristen Connolly, Chris Hemsworth ve Anna Hutchison başrollerde…
Peşimde ki Şeytan

Jay, yaşıtları gibi günlerini yakın arkadaşları ve ailesiyle geçiren sıradan bir gençtir. Bir gün hoşlandığı gençle birlikte şehir dışındaki bir harabeye gider ve sonrasında kendini baygın vaziyette bulur. Jay’in sıradan hayatı bu an itibarıyla deneyimlemeye başladığı tuhaf sanrılarla kabusa dönüşür. Peşinde birileri ya da bir şeyler tarafından izlendiğine emindir ve arkadaşlarıyla bir araya gelip kendini izleyen ürkütücü şeyden kurtulmanın bir yolunu bulmak zorundadır.
Under the Silver Lake adlı yeni filmi Filmekimi 2018’de gösterilecek olan Amerikalı yönetmen David Robert Mitchell, It Follows’da harikalar yaratmıştı.
KaraBasan 2014

Jennifer Kent’in ilk uzun metrajlı filmi olan The Babadook’ta, kocasının yıllar
önceki ölümünü kabullenmeye çalışırken bir yandan da oğlunu tek başına
büyütmeye çalışan Amelia’nın hikayesini anlatıyor. Amelia ve oğlu Samuel’ın
hayatı, evlerinde buldukları bir kitapla alt üst oluyor. Kent, ilk yönetmenlik
denemsinde festivallerde ödüle boğulurken, başroldeki Essie Davis ve çocuk
oyuncu Noah Wiseman alkışı hak ediyor.
Lanet 2012 (en yeni korku filmleri)

2005 yılında ilk yönetmenlik denemesi olan The Exorcism of Emily Rose ile
başarılı bir yönetim gösteren Scott Derrickson, 2012’de Sinister ile yürekleri
ağza getirmişti. Yazar Ellison Oswalt rolünde Ethan Hawke göz doldururken,
Sinister’da ne zaman korkacağımızı bilmemize rağmen göz göre göre korkuyoruz.
Raw (2016) (en yeni korku filmleri)

Sadece en iyi ve en yeni korku filmlerini değil en arıza filmleri de seçiyor olsak, Raw kendine üst sıralarda yer bulurdu. 16 yaşında vejetaryen bir genç kız olan Justine’in, veterinerlik fakültesine başlamasıyla değişen hayatı ve insan etine karşı hissettiği tarifsiz çekimi konu alan Raw, Cannes’da FIPRESCI ödülünün de sahibi olmuştu. Julia Ducournau’nun yazıp yönettiği filmde, Justine rolündeki Garance Marillier alkışı hak ediyor.
Korkunun Gölgesi (2016) (en yeni korku filmleri)

1988 yılında İran – Irak savaşı sırasında geçen Under the Shadow, Babak
Anvari’nin ilk uzun metraj filmi. Politik altyapısını korku unsurları ile
muazzam bir biçimde harmanlamayı başaran Under the Shadow, İran Devrimi’nin
kadınlar açısından ne kadar zorlu bir süreç olduğunu, ‘cinli ev’ hikayesiyle
birleştirerek anlatıyor. Başroldeki Narges Rashidi’nin performansı ise
kesinlikle alkışı hak ediyor.
Yok Oluş (2018) (en yeni korku filmleri)

Hükümet tarafından gizlice karantinaya alınan gizemli bölgeye keşif için giden
asker kocasının görevden döndüğünde bambaşka biri olduğunu gören bir biyologun,
bir sonraki keşif için gönüllü olmasını izlediğimiz Annihilation, bilimkurgu
ile korkuyu başarılı bir biçimde harmanlıyor. Her role yakışan Natalie
Portman’ın başrolde olduğu Netflix Orijinali filmin yönetmen koltuğunda oturan
Alex Garland, 2014’te ilk filmi Ex Machina ile büyük beğeni toplamıştı.
Ruhlar Bölgesi (2010) (en yeni korku filmleri)

Yeni nesil korku filmlerinin aranan ismi James Wan’ın kanlı sahnelere başvurmadan ödümüzü kopardığı Insidious, başrollerde Patrick Wilson ve Rose Byrne’ı buluşturuyor. Filmin daha sonra kendisi kadar iyi olayan ikincisi ve üçüncüsü de çekildi. Korku ve gerilimi aynı anda yaşatan nefes kesici bir film sizleri bekliyor. Korku filmlerinin yanında gerilim filmi izlemek isterseniz https://www.stabilhayat.com/en-iyi-gerilim-filmleri/ linke tıklayabilirsiniz.
Davet (2015) (en yeni korku filmleri)

Şu sıralar Upgrade ile gündemde olan Logan Marshall-Green’in başrolde olduğu
ama muhtemelen sakalından ötürü tanımayacağınız The Invitation, eski karısı ve
onun yeni kocasının evinde düzenlenen yemek davetine katılan Will’e
odaklanıyor. Sizi sonuna kadar tetikte tutmayı başaran The Invitation, daha çok
bilinmeyi ve hakkında konuşulmayı hak ediyor.
Ölümcül Oyun (2014) (en yeni korku filmleri)

Avusturya yapımı Goodnight Mommy, ikiz kardeşler Elias ve Lukas’ın geçirdiği kaza sonrası yüz ameliyatı geçirerek eve dönen annelerinin farklı göründüğünü düşünerek gerçek anneleri olup olmadığını sorgulamalarını merkeze alıyor. Gerilim dozunu hiç düşürmeyen filmin sonunda ise izleyicileri muhteşem bir twist bekliyor. Filmin yönetmenliğini Severin Fiala ve Veronika Franz üstlenirken başrollerde Lukas ve Elias Schwarz ile Susanne Wuest var.
AV KÖPEKLERİ (2016) (en yeni korku filmleri)

İlk uzun metraj denemesinde hedefi 12’den vuranlardan biri de Ben Young. Rahatsız bir çift tarafından sokakta yürürken rastgele kaçırılan Vicki Maloney’nin hikayesine odaklanan film, başrollerde hafızalara yer eden performanslarıyla Emma Booth, Ashleigh Cummings ve Stephen Curry’yi buluştururken sizi bol bol sinir ediyor https://www.imdb.com/find?ref_=nv_sr_fn&q=fear&s=all
NEON ŞEYTAN (2016) (en yeni korku filmleri)

Sinemaseverlerin 1996 yılında ilk filmi Pusher ile tanıdığı Danimarkalı yönetmen Nicolas Winding Refn, daha sonra Bronson, Drive ve Only God Forgives ile saygın bir yönetmen olarak yerini sağlamlaştırmıştı. Başrolde Dakota Fanning’in kardeşi Elle Fanning’in nefis bir oyunculuk gösterdiği The Neon Demon, görüntü yönetimi, müzikleri ve kostüm tasarımı için bile izlenmeli. Filmde Fanning’e eşlik eden isimler arasında Desmond Harrington, Bella Heathcote, Christina Hendricks, Keanu Reeves, Karl Glusman ve Jena Malone var. https://www.imdb.com/?ref_=nv_home